Spor | Konular | Kitaplar

Sağlıklı Spor

Sağlıklı Spor, Zayıflama, Spor, Aktivite

A vitamini keskin gözler için şart

Keskin gözler için A vitamini
A vitamini yağda eriyen vitaminlerdendir. Karaciğerde depolanan bu vitamin ısıya ve pişirmeye dayanıklıdır. Vitamin A miktarı "Retinol Equivalent" ile ölçülür.

Yararları

B12 vitamini Zihinsel bozukluklar ve Alzheimer'dan kaçınmak için

Zihinsel bozukluklar ve Alzheimer'dan kaçınmak için B12 vitamini


Yararları

Fitness

Hacim çalışması
Kas çalışmasında sonuç elde edebilmek, çalışma temponuz, programınız, genetik yapının elverdiği gelişim olanakları, dinlenme süresi ve beslenme gibi pek çok faktöre bağlıdır. Genetik faktörlerden başlayarak sıra ile inceleyelim.

Kırmızı ve beyaz kaslar

parmaklarınız ve kişiliginiz...

Parmakların kişiliğini yansıtıyor

El parmaklarınızın kişiliğiniz hakkında bir çok gerçeği ortaya çıkarttığını biliyor musunuz?

Parmaklarınız ve siz...

Bir süre önce İngiltere’de piyasaya çıkan ‘The Finger Book’ (Parmak Kitabı) adlı kitapta, birçok özelliğimizin parmak yapısına ve parmak uzunluğuna bağlı olduğu ifade ediliyor.
İşte kitapta yer alan ifadelerden bazıları;

Yüzük parmağı, işaret parmağından uzun olan;

- Hassas ve dışa dönük biridir.
- Risk almaktan korkmaz.

rahim agzı kanseri ve siz

Özellikle 20 – 25 yaş arasındaki her 3 kadından birinde bulunan ve rahim ağzı kanserine yol açan HPV virüsü cinsel yolla bulaşır. Kadınların çoğunda virüs vücuttan atılırken bazılarında atılamaz ve rahim ağzı kanserine neden olur.

VKV Amerikan Hastanesi Kadın Sağlığı Ünitesi uzmanlarından ve
tupbebek.com sitesi medikal direktörü Dr. Senai AKSOY rahim ağzı kanserinden nasıl korunabileceğinizi, hastalığın teşhis ve tedavisini 10 soruda anlatıyor.

1.Rahim ağzı kanserine nasıl yakalanılır?

Oyun,Spor ve Çocuk

çocukluk dönemi, insanın doğumundan itibaren cinsel olgunluğa ulaşıncaya kadar yaşadığı dönemi kapsar. Bu süreç genel olarak kızlarda 10 yaş, erkeklerde 11 yaş sonuna kadar devam eder. 0-14 ay arası bebeklik dönemi, 15-36 ay arası özerklik dönemi, 4-6 yaş arası bireysellik kazanma dönemi, 7-11 yaş arası toplumsallaşma dönemi olarak seyreder.

Aktif Bir Hayatın Kazandırdıgı VE Hareketsizlik

GİRİŞ

Yaşam genelde hareket ile tanımlanır. Tarih boyunca uygarlık, gün geçtikçe büyük gelişmeler göstermiştir. Artık otomasyon ve mekanizasyon insan yaşantısında büyük bir yer tutmaktadır. Her gün insanın rahatlığı için yeni bir alet geliştirilmektedir. Bulaşık yıkamaktan, ekmek kesmeye kadar her şey aletlerle yapılıyor. Gerek genel üretimde, gerekse günlük yaşantı da insan her dakika daha az aktif olmaktadır.

Az Egzersiz ve Zararları

Uygar yaşantı dediğimiz, sürekli teknolojik ve endüstriyel gelişim içerisinde olan, kent yaşamında kırsal yaşantının dinlendirici, güç verici görüntü ve ortamı kaybolur. Bir beton yığını şekline dönüşmüş evler, yeşile hasret alanlar. Sanayi artıkları kirlentileri, dumanları, gürültüleri ile dolu bir yaşantı. Korna, daktilo, telefon sesleri, çığlıklar, bağırışlar. Dar ve pislik kokuları ile sokaklar. Konserve kutusu gibi taşarcasına doldurulmuş ulaşım araçları. Asık suratlı insanların, hızlı adımlarla dolaştığı caddeler. Geçim derdi, işini kaybetme korkusu. Ve bunlara benzer sıralayabileceğimiz, çeşitli nedenlerle oluşan psiko-sosyal baskılar. Hareket azlığına bir de bu tip psiko-sosyal baskılar eklenince, organizmanın duyarlılığı artmakta, dayanma gücü azalmaktadır.

dünya ve spor

Yaşam boyu spor olgusunun doğuşunun ardından yurt dışına gözlerimizi çevirdiğimizde, bu konu ile ilgili çeşitli etkinliklerle karşılaşıyoruz. Büyük katılımlı koşular, dileyen herkesin katılabileceği maratonlar düzenleniyor. Her yaş grubunda kızlı, erkekli sporcu ve sporcu olmayan kişileri görüyoruz. . Sabahları sokaklara göz attığımızda şortlu, eşofmanlı koşan insanlar göze çarpıyor.

Özellikle 1980li yıllarda bu konuda tüm dünyada büyük bir hareketlilik göze çarpıyor. O dönemler Sydney de 16 bin kişinin koştuğunu gazetelerden öğreniyoruz. Aralarında infarktüs geçirmiş on kişinin de bulunduğu, 20 Bin kişi Boston maratonunda koşuyor. Eski gazeteleri karıştırdığımızda zamanın ABD devlet başkanı J. Carter ın ve bugüne baktığımızda ABD Başkanı Bushun düzenli olarak “jogging” ve spor yaptığını okuyoruz. Yine o tarihlerde zamanın B. Almanya Devlet Başkanı Caerstens, bir süre bazı yurt içi gezilerini “yürüyerek” yaptığını görüyoruz.

Saglıklı Yaşam ve Çalışmalar

Kuzey Amerikanın Wisconsin Üniversitesi Biyodinamik Laboratuvarlarında 1967 yılında bir araştırma yapıldı. Araştırmanın konusu “Koroner damar hastalıklarından koruyucu egzersizler” di. Bu projeyi üniversitenin hastahanesi kalp uzmanları, biyodinamik laboratuarlarının doktorları, beden eğitimi bilim doktorları ve uzmanlar yürüttüler. Projenin başında ise spor Fizyolojisi bilgini prof. Dr. Bruno Balke vardır. İşte, dünyadaki sağlık için spor konusunda yapılan ilk geniş kapsamlı bilimsel bu çalışmada bir de Türk bilim adamı vardı. 1964 yılında kazandığı burs ile ABDye giden ve bilim uzmanlığı çalışmasını orada yapan ve daha sonra doktora çalışması için 1965 yılında Wisconsin Üniversitesine geçen

TÜRKİYE, YAŞAM VE SPOR

Türkiyede yaşam boyu spor olgusunu gerek tanıtmada, gerek başlangıcında, gerekse yerleştirmede hep aynı isim karşımıza çıkıyor. Bu noktada bir bilim adamımızın büyük payı var. Bu kişi Dr. Necmettin Erkan dır. Bu bilim adamımız ülkemizde, jogging olayını ve yaşam boyu sporu yaymak, halkımıza benimsetmek için büyük bir gayret sarfetti. Lisanüstü eğitimini Amerikada tamamlayan Dr. Erkan 60lı yılların sonunda ve 70li yılların başında o zaman bölgesel yayın yapan Ankara televizyonu için bir dizi program yaptı. Daha sonra 1975-1982 yılları arasında

SAĞLIKLI BİR YAŞAM VE İNSAN

Yüzyıllardır sağlıklı olmak, yaşlanmayı yavaşlatmak, enerjik canlı ve pozitif olmak için araştırmalar yapılmıştır. Doğumla başlayan biyolojik gelişmede yaşam kalitesini yüksek tutmak, psikolojik olumsuzluklara karşı dirençli olmak, sağlıklı çevrede yaşamak, doğru beslenmek ve hareketli olmak gibi elimizde olan faktörleri kontrol altına alarak sağlıklı ve uzun yaşamın temel anahtarına sahip olabiliriz.

Aslında sağlık insanların yaşam biçimiyle doğru orantılıdır.

Geçmiş, Günümüz ve Sağlık

Geçmişte sağlığın tanımı; hastalıklardan uzak olma diye ifade edilirdi. 1900lerin başında ölümlerin büyük bir kısmı bakteri ve virüslere bağlı enfeksiyon hastalıklarından kaynaklanırdı.Ve o dönemde insanların ortalama yaşam süreleri 50 yaşın altındaydı.

20. yy sonlarında tıp biliminin ilerlemesi ile enfeksiyonel hastalıklarda önemli azalma, tedavi yöntemlerinde de büyük gelişmeler olmuştur. Sonuçta da hastalıkların birçoğundan korunabilir hale gelinmiştir.

HAREKETSİZLİK VE BUNDAN OLUŞAN PROBLEMLER

Bu durumun ve içinde bulunduğumuz koşulların kaçınılmaz sonucu olarak, hareket azlığına bağlı sağlık sorunları belirmeye başlamış ve hareketsizlik insanı tehdit eden, yaşamı riske atan bir etken durumuna gelmiştir. Bu riskin ne kadar büyük ve hareketsizliğin ne denli sakıncalı olduğunun en çarpıcı örneğini uzun süre yatağa bağlı kalmak zorunda kalan hastalarda görmek mümkündür. Daha ilk günlerden itibaren bu kişilerin hemen tüm sistemlerinde gerilemeler olmakta bedensel çöküntüyü kısa bir süre sonra ruhsal çöküntü devresi izlemektedir.

HAREKETSİZLİK VE MEYDANA GELEN HASTALIKLAR

İnsan vücudu doğuştan gelen özeliklerinden dolayı sürekli hareket etmek ihtiyacındadır. Diğer tüm canlılarda olduğu gibi insanlar çetin doğa koşulları ile mücadele edecek, kendini savunabilecek, en güç durumlarda dahi ihtiyaçlarını sağlayabilecek bir yapıya sahiptir. İçinde bulunduğumuz yüzyıla gelinceye kadar bu yapının gereği olarak insanlar sürekli hareket halinde olmuş, pek çok işi yerine getirmek için kas gücünü kullanmak zorunda kalmıştır. Ancak, 19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında mekanik ve elektrik enerji sistemlerinin çok kısa zamanda büyük gelişme göstermesi ve