kalp krizi
Kalp krizi ve Saman Nezlesi Aşısı
Biri kalp krizine diğeri saman nezlesine çare olacak iki aşı üretildi. 3 ile 5 yıl içerisinde kullanılabilecek ‘kalp aşısı’ vücuda yüklenen kötü kolesterolü etkisiz hale getirerek, krizi önleyecek. Saman nezlesini bitiren aşı ise önümüzdeki yıl piyasada olacak.
İsveçli bilim insanları, kalp krizinden ölümleri üçte iki oranında azaltma iddiasındaki aşıyı tanıttı. Karolinska Enstitüsü’nce yapılan araştırma sonucunda üretilen ve şimdilik yalnızda fareler üzerinde denenen aşı, insanlar üzerindeki testlerde de olumlu sonuç verirse, 3 ile 5 yıl içerisinde kullanılabilir hale gelecek.
Folik Asit Kalp Krizini Önlüyor mu?
İngiltere'de yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, günlük folik asit alımı kalp krizi ve felç vakalarının önlenmesinde etkili oluyor.
Kalp ve damar hastalıklarının en büyük sebebini kandaki homosistein adlı amino asitlerin seviyesindeki yükselmenin oluşturduğunu belirten İngiliz bilim adamları, her gün düzenli olarak folik asit alınmasının bu tür hastalıkların önlenmesinde kullanılacak en kolay ve ucuz yol olduğunu belirtti.
Folik asitin homosistein adlı maddenin düşmesine yol açarak, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde rol oynamanın dışında felç vakaları, bazı kanser türleri ve alzheimerin önlenmesinde de etkili olduğunu ifade eden bilim adamları, İngiltere'de her üç kişiden birinin günlük vitamin ve mineral tabletleri kullandığına dikkat çekti.
Sporda Ani Ölüm
Yıllar içinde sporda ani ölüm vakaları; Türk kamuoyu gündemine yazılı ve görsel basında çıkan haberlerle geldi. Özellikle yıldız sporcularda görülen ani ölüm olguları daha çok ses getirdi. Yukarıda resimde verilen yıldız sporcuların hepsi ani ölüm sonucu yaşamlarını kaybettiler. Paintball oyununda 20 yaşındaki Sercan Cömert isimli gencin ölmesi ile sporda ani ölüm konusu yeniden gündeme geldi. Ancak bu da belirli bir dönem için; ilgili ve ilgisiz kişilerin birkaç gün süren yoğun tartışmaları sonucunda gündemden düşmeye mahkûmdu ve sonuçta da öyle oldu.
Sporda ani ölüm vakalarının önlenmesi açısından; Türk kamuoyunun, sporcunun, antrenörün ve yöneticilerin bilgilendirilmesi önem taşımaktadır. Konunun önemini bir kez daha vurgulamak ve bu bilgilendirmeye katkı sağlamak amacıyla aşağıdaki bilgiler sunulmuştur.
En güzel diyet, SÜNNETE RİAYET
Öteden beri insanlık, değişik hastalıklarla mücadele etmiştir. Her asırda asra damgasını vuran bir hastalık meydana çıkmış ve doktorlar bu hastalığı yenme adına araştırmalar yaparak tedavi yolları aramışlardır.
Günümüzde de tedavisi için uğraş verilen pek çok sağlık problemleri var. Bunlardan bir tanesi de şişmanlık. Özellikle gelişmiş ve gelişme yolunda olan ülkelerde şişman insan sayısı her geçen gün daha da artıyor. Doktorlar şişmanlığı artık en önemli sağlık problemleri sıralamasına alıyor ve şişmanlığın sebep olduğu hastalıklara karşı insanların dikkatlerini çekmeye çalışıyorlar. Şişmanlık vücudumuzu sadece estetik açıdan bozmakla kalmayıp, aynı zamanda çabuk yorulma, nefes darlığı, eklem ağrıları, şeker hastalığı, damar sertliği gibi beraberinde çeşitli ölümcül rahatsızlıklara da zemin hazırlıyor.
Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), asırlar öncesinden “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler: Göbek bağlamak, çok uyku, tembellik ve yakîn (iman) azlığıdır.”
Aşırı kilo ve hareketsizlik diyabet riskini artırıyor!
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sena Yeşil, rahat yaşamla birlikte gelen hareketsizlik ve aşırı kilonun diyabeti artırdığını söyledi.
İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sena Yeşil, diyabetin kan şekerinin çok yüksek olmasıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu, enerji kaynağı olarak şekerin gerekli olsa bile, fazlasının sorun yarattığını söyledi.